The following is the English translation (by Raffi Bedrosyan) of the
article written by Zeynep Tozduman, a columnist from Izmir. Also please
find enclosed the link and the pictures of today's 24 April commemorations
in Izmir.
http://www.yurtsuz.net/News.aspx?newsid=1542#.UXiUUEqERRp
My apology from all the peoples and faiths of Anatolia subjected to genocide
I apologize for every single day that we have remained silent since the
days of genocide.
I apologize for our grandfathers who cooperated with the murderers carrying
out the brutal massacre of 1.5 million people in Anatolia.
I apologize from your young girls for permanently burying their hopes into
their dowry chests.
I apologize from all your people left dead without a proper burial, shroud
or cemeteries.
I apologize for causing you to add the word 'converted - Donme' to your
vocabulary.
I apologize from all your girls and women abused and raped, forcefully
converted to Kurd, Turk, Alevi or Islam.
I apologize for forcing you to become the Diaspora and scatter like
pomegranate seeds to all corners of the world.
I apologize for forcing you to long for your homeland with broken hearts
from the faraway deportation points.
I apologize for preventing you from giving your children proper names and
education in your mother tongue, a basic human right.
I apologize for confiscating your houses, properties, lands, farms,
orchards, and shops to create our national economy, based on a disease of
racism in this country.
I apologize for denying even the very existence of the original peoples of
these lands after subjecting them to economic, cultural and political
genocide.
I apologize for confiscating your places of worship (monastery, church,
synagogue, Jem house, etc.), and converting them to mosques, museums,
community centres or stables.
I apologize from the survivors of the genocide for even forbidding them
from dreaming in their own language.
I apologize for forcing racism on you by making you repeat every morning
'So happy to be a Turk'.
I apologize for presenting your properties as gifts to your own murderers.
I apologize for transforming the Anatolian garden of different peoples to a
cemetery of different peoples.
I apologize for realizing too late that the sorrow expressed in the song
'Sari Gelin' was in reality the sorrow of the genocide.
I apologize for wiping out the various original peoples of Anatolia living
on these lands long before the arrival of the Turks, and for trying to
create a single nation state.
I apologize for creating a hell of murders in this country, instead of a
heaven of humanity.
I apologize for burying all the people named Agop, Kiriakos, Samuel, Ani,
Maria or Sarkis in my city Smyrna (Izmir) as well as the rest of the
country, and also burying our humanity in the process.
I apologize for committing crimes against humanity for one thousand and
four hundred years in these lands.
I apologize for not realizing that fascism would eventually arrive and
start killing us as well in these lands.
I apologize for not being able to put a stop to the denial and assimilation
policies for one hundred years.
I apologize especially for our inhumane behaviour during the genocides of
the Armenians, Assyrians, Pontic Greeks, Yezidis and Alevis.
And I apologize once again on this April 24 genocide commemoration day, for
our inability to protect you and preserve our humanity.
Zeynep Tozduman, Izmir, Turkey
April 24, 2013
SOYKIRIM YAŞAYAN ANADOLU HALKLARINDAN VE İNANÇLARINDAN ÖZRÜMDÜR -Zeynep
Tozduman
Sizlerden, soykırımdan günümüze değin, sessiz kaldığımız her gün için
özür dilerim.
Anayurtlarınızdan, Deir-zor çöllerine tehcir adı altında sürdürüldüğünüz
için özür dilerim.
1,5 milyon insan Anadolu coğrafyasında hunharca katledilirken,
dedelerimizin katillerle işbirliği yaptığı için özür dilerim.
Kızlarınızın umutlarının, çeyiz sandığına gömüldüğü için özür dilerim.
Mezarsız ve kefensiz ölüleriniz için özür dilerim.
Kelime darağacınıza "dönme" sözcüğünü soktuğumuz için özür dilerim
Kızlarınızın, kadınlarınızın namusları kirletildiği,
zorla
Kürtleştirilip, Türkleştirildiği, Alevileştirildiği ve Müslümanlaştırıldığı
için özür dilerim.
Yaşamak için sizleri nar taneleri gibi Diaspora'ya ve ABD'ye göç
ettirmek
zorunda bıraktığımız için özür dilerim.
Sürgünde anavatan hasretiyle, yüreklerinizi dağladığımız
için özür
dilerim.
Çocuklarınıza, en temel insan hakkı olan, kendi anadilinizde isim-soy
isim ve eğitim verdiremediğimiz için özür dilerim.
Evlerinize, bağ, bahçelerinize, arazilerinize, ticarethanelerinize el
koyup sermayeyi millileştirip; bu ülkeye ırkçılık hastalığını inşa
ettirdiğimiz için özür dilerim.
Ekonomik, kültürel, siyasal soykırım yaşayan yerli halkları yok sayarak,
görmemezlikten geldiğimiz için özür dilerim.
İnanç ve kutsal mabetlerinizi (Manastır, Kilise, Sinagog, Cem evi v.b.
Gibi) zorla kamulaştırıp, camiye, ahıra, müzeye, Kültür merkezine v.b.
Gibi, çevirdiğimiz için özür dilerim.
Soykırımdan sağ kalanlarınızın Ana dilinde rüya görmesini engellediğimiz
için özür dilerim.
Yüzyıldır bu ülkede her sabah sizlere "Ne Mutlu Türküm" diye
ırkçılık
yaptığımız için özür dilerim.
Varlığınızı, celltlarımıza zorla armağan ettirdiğimiz için özür dilerim.
Anadolu halklar bahçesini, halklar mezarlığına çevirdiğimiz için özür
dilerim.
Bir "Sarı Gelin" türküsündeki hüznün, soykırımın hüznü olduğunu çok geç
anladığımız için Özür dilerim.
Biz Türklerden çok evvel ''bu topraklarda yaşayan'', ülkenin en yerli
halklarını ve inançlarını yok ederek, ülkeyi tek tipçiliğe
kurban ettiğimiz
için özür dilerim.
Bu ülkeyi insanlık cenneti değil, katliamlar cennetine çevirdiğimiz için
özür dilerim.
Başta ülke genelinde ve yaşadığım şehir Symrna (İzmir)'de olmak üzere
Agop'ları, Kuryakos'ları, Samuel'leri, Ani'leri, Maria'ları, Sarkis'leri,
isimleriyle birlikte, insanlığımızı DA tarihe gömdüğümüz için özür dilerim.
Bin dört yüz yıldır nefret ve insanlık suçu işlediğimiz için özür dilerim.
Faşizmin bir gün gelip de, bizi de bu ülkede vurmak isteyeceğini
bilemediğimiz için özür dilerim.
Ret - inkr ve asimilasyon politikalarına yüzyıldır dur diyemediğimiz
için özür dilerim.
Özellikle, son yüzyıldır Ermenilere, Süryanilere, Pontus Rumlara,
Yezidilere, Alevilere yapılan soykırımlarda insan olamadığımız için özür
dilerim.
Soykırım yapıldığında sizlere ve insanlığımıza sahip
çıkamadığımız için,
24 Nisan soykırım kurbanlarını anma gününde, bir kez daha saygıyla eğilip
özür dilerim.
ZEYNEP TOZDUMAN
From: Baghdasarian
article written by Zeynep Tozduman, a columnist from Izmir. Also please
find enclosed the link and the pictures of today's 24 April commemorations
in Izmir.
http://www.yurtsuz.net/News.aspx?newsid=1542#.UXiUUEqERRp
My apology from all the peoples and faiths of Anatolia subjected to genocide
I apologize for every single day that we have remained silent since the
days of genocide.
I apologize for our grandfathers who cooperated with the murderers carrying
out the brutal massacre of 1.5 million people in Anatolia.
I apologize from your young girls for permanently burying their hopes into
their dowry chests.
I apologize from all your people left dead without a proper burial, shroud
or cemeteries.
I apologize for causing you to add the word 'converted - Donme' to your
vocabulary.
I apologize from all your girls and women abused and raped, forcefully
converted to Kurd, Turk, Alevi or Islam.
I apologize for forcing you to become the Diaspora and scatter like
pomegranate seeds to all corners of the world.
I apologize for forcing you to long for your homeland with broken hearts
from the faraway deportation points.
I apologize for preventing you from giving your children proper names and
education in your mother tongue, a basic human right.
I apologize for confiscating your houses, properties, lands, farms,
orchards, and shops to create our national economy, based on a disease of
racism in this country.
I apologize for denying even the very existence of the original peoples of
these lands after subjecting them to economic, cultural and political
genocide.
I apologize for confiscating your places of worship (monastery, church,
synagogue, Jem house, etc.), and converting them to mosques, museums,
community centres or stables.
I apologize from the survivors of the genocide for even forbidding them
from dreaming in their own language.
I apologize for forcing racism on you by making you repeat every morning
'So happy to be a Turk'.
I apologize for presenting your properties as gifts to your own murderers.
I apologize for transforming the Anatolian garden of different peoples to a
cemetery of different peoples.
I apologize for realizing too late that the sorrow expressed in the song
'Sari Gelin' was in reality the sorrow of the genocide.
I apologize for wiping out the various original peoples of Anatolia living
on these lands long before the arrival of the Turks, and for trying to
create a single nation state.
I apologize for creating a hell of murders in this country, instead of a
heaven of humanity.
I apologize for burying all the people named Agop, Kiriakos, Samuel, Ani,
Maria or Sarkis in my city Smyrna (Izmir) as well as the rest of the
country, and also burying our humanity in the process.
I apologize for committing crimes against humanity for one thousand and
four hundred years in these lands.
I apologize for not realizing that fascism would eventually arrive and
start killing us as well in these lands.
I apologize for not being able to put a stop to the denial and assimilation
policies for one hundred years.
I apologize especially for our inhumane behaviour during the genocides of
the Armenians, Assyrians, Pontic Greeks, Yezidis and Alevis.
And I apologize once again on this April 24 genocide commemoration day, for
our inability to protect you and preserve our humanity.
Zeynep Tozduman, Izmir, Turkey
April 24, 2013
SOYKIRIM YAŞAYAN ANADOLU HALKLARINDAN VE İNANÇLARINDAN ÖZRÜMDÜR -Zeynep
Tozduman
Sizlerden, soykırımdan günümüze değin, sessiz kaldığımız her gün için
özür dilerim.
Anayurtlarınızdan, Deir-zor çöllerine tehcir adı altında sürdürüldüğünüz
için özür dilerim.
1,5 milyon insan Anadolu coğrafyasında hunharca katledilirken,
dedelerimizin katillerle işbirliği yaptığı için özür dilerim.
Kızlarınızın umutlarının, çeyiz sandığına gömüldüğü için özür dilerim.
Mezarsız ve kefensiz ölüleriniz için özür dilerim.
Kelime darağacınıza "dönme" sözcüğünü soktuğumuz için özür dilerim
Kızlarınızın, kadınlarınızın namusları kirletildiği,
zorla
Kürtleştirilip, Türkleştirildiği, Alevileştirildiği ve Müslümanlaştırıldığı
için özür dilerim.
Yaşamak için sizleri nar taneleri gibi Diaspora'ya ve ABD'ye göç
ettirmek
zorunda bıraktığımız için özür dilerim.
Sürgünde anavatan hasretiyle, yüreklerinizi dağladığımız
için özür
dilerim.
Çocuklarınıza, en temel insan hakkı olan, kendi anadilinizde isim-soy
isim ve eğitim verdiremediğimiz için özür dilerim.
Evlerinize, bağ, bahçelerinize, arazilerinize, ticarethanelerinize el
koyup sermayeyi millileştirip; bu ülkeye ırkçılık hastalığını inşa
ettirdiğimiz için özür dilerim.
Ekonomik, kültürel, siyasal soykırım yaşayan yerli halkları yok sayarak,
görmemezlikten geldiğimiz için özür dilerim.
İnanç ve kutsal mabetlerinizi (Manastır, Kilise, Sinagog, Cem evi v.b.
Gibi) zorla kamulaştırıp, camiye, ahıra, müzeye, Kültür merkezine v.b.
Gibi, çevirdiğimiz için özür dilerim.
Soykırımdan sağ kalanlarınızın Ana dilinde rüya görmesini engellediğimiz
için özür dilerim.
Yüzyıldır bu ülkede her sabah sizlere "Ne Mutlu Türküm" diye
ırkçılık
yaptığımız için özür dilerim.
Varlığınızı, celltlarımıza zorla armağan ettirdiğimiz için özür dilerim.
Anadolu halklar bahçesini, halklar mezarlığına çevirdiğimiz için özür
dilerim.
Bir "Sarı Gelin" türküsündeki hüznün, soykırımın hüznü olduğunu çok geç
anladığımız için Özür dilerim.
Biz Türklerden çok evvel ''bu topraklarda yaşayan'', ülkenin en yerli
halklarını ve inançlarını yok ederek, ülkeyi tek tipçiliğe
kurban ettiğimiz
için özür dilerim.
Bu ülkeyi insanlık cenneti değil, katliamlar cennetine çevirdiğimiz için
özür dilerim.
Başta ülke genelinde ve yaşadığım şehir Symrna (İzmir)'de olmak üzere
Agop'ları, Kuryakos'ları, Samuel'leri, Ani'leri, Maria'ları, Sarkis'leri,
isimleriyle birlikte, insanlığımızı DA tarihe gömdüğümüz için özür dilerim.
Bin dört yüz yıldır nefret ve insanlık suçu işlediğimiz için özür dilerim.
Faşizmin bir gün gelip de, bizi de bu ülkede vurmak isteyeceğini
bilemediğimiz için özür dilerim.
Ret - inkr ve asimilasyon politikalarına yüzyıldır dur diyemediğimiz
için özür dilerim.
Özellikle, son yüzyıldır Ermenilere, Süryanilere, Pontus Rumlara,
Yezidilere, Alevilere yapılan soykırımlarda insan olamadığımız için özür
dilerim.
Soykırım yapıldığında sizlere ve insanlığımıza sahip
çıkamadığımız için,
24 Nisan soykırım kurbanlarını anma gününde, bir kez daha saygıyla eğilip
özür dilerim.
ZEYNEP TOZDUMAN
From: Baghdasarian